- İle Meriç Gündüz
- 29 Mayıs 2024
- Sağlık, Yenidoğan Beslenmesi
Yaşamın İlk 1000 Günü Beslenme
İlk 1000 gün, yaşamın ilk 2 yılını kapsar. Annenin sağlıklı ve dengeli beslenmesinin çok önemli olduğu prekonsepsiyonel dönem ile başlar, emzirme dönemi ve ek beslenme dönemlerini de kapsar. Bu dönem, bir kişinin yaşam boyu büyüme ve gelişmenin temellerinin atıldığı önemli bir dönemidir. Nörogelişimsel (zihinsel) aktivitenin pik yaptığı bu önemli dönemde sağlıklı büyüme ve gelişme, bağışıklık sistemi oluşumu, bağırsak sağlığı ve beyin gelişimi için besin değerleri ve miktarları son derece önemlidir. İlk 1000 günde yetersiz beslenme, çocukluk çağında fiziksel ve zihinsel gelişimde gerilemeye, yetişkinlikte ise kronik hastalıklarda artış gibi sağlık sorunlarına neden olmaktadır. Sağlıklı bir gelecek için ilk 1000 günde annelerin ve bebeklerinin ihtiyaç duydukları besin ve desteği almaları sağlamalıdır.
Prekonsepsiyonel Dönem ve Gebelik Sürecinde Beslenme
Gebelikte karbonhidrat, yağ ve protein metabolizmasında değişikliklerin önemli nedenlerinden biri maternal hormon salgılarında meydana gelen değişimlerdir. Bu dönemde makro besin ögeleri gereksinimi artar. Artan gereksinimin karşılanması fetal büyümeyi desteklemede ve maternal homeostazı sürdürmede oldukça önemli bir role sahiptir. Bu nedenle gebelik döneminde beslenme durumunun ve kilo artışı/kaybının değerlendirilmesi ve takibi gerekmektedir.Gebenin ve fetüsün sağlığı için sağlıklı ve dengeli beslenme önemlidir. Bu dönemde beslenme tarzı ve sağlıksız kilo alımı sağlık sorunlara neden olabilmektedir. Bu sorunlar arasında; gestasyonel diyabet, gebelik hipertansiyonu, preeklampsi, enfeksiyonlar gibi maternal komplikasyonlar bulunmaktadır. Gebenin beslenme durumu, bebeğin ileri yaşamında obezite ve kronik hastalık gelişme riski gibi birçok sağlık sorununu da etkileyebilmektedir.
Gebelik döneminde günlük enerji ihtiyacı 200-300 kcal artmaktadır. Ayrıca, mikro besin öğeleri ihtiyacı ise %20-100 orana kadar artabilmektedir. Özellikle gebelik döneminde protein, demir, folik asit, kalsiyum, D vitamini gibi besinlerin yetersiz tüketimi hem anne hem çocukta görülebilecek olumsuz durumlar için risk faktörü oluşturmaktadır.
Sağlıklı bebek gelişimi için gebenin tüm besin gruplarından tüketmesi önerilmektedir. Özellikle gebeliğin 20. haftasından sonra enerji gereksinimi artmaktadır. Bu enerji gereksinimini karşılamak için protein (%12-15), yağ (%25-30) ve kompleks karbonhidratların (%55-60) beslenmeye eklenmesi gerekmektedir. Basit karbonhidrat tüketimi ise en aza indirilmelidir. Gebelik döneminde anne adayının artan protein gereksinimini karşılamak için özellikle süt, peynir, yoğurt, yumurta, tavuk, balık, kırmızı et, bakla, kuru fasulye, nohut, bezelye gibi gıdaların tüketimi önemlidir. Ayrıca, gebelik döneminde alınması gereken kalsiyum miktarını karşılamak içinse süt ürünleri, yeşil yapraklı sebzeler, ceviz, fındık, badem, susam gibi yağlı tohumların beslenmeye eklenmesi gerekmektedir. Fetüsün sinir sistemi gelişimi açısından için gerekli olan folik asit desteği yumurta, yeşil yapraklı sebzeler, bakla, bezelye ve turunçgiller gibi gıdalardan sağlanabilmektedir.
Emzirme Döneminde Beslenme
Çocukluk çağında en sık karşılaşılan sağlık sorunlarından birisi beslenme problemleridir ve bu problemlerin önlenmesi ve bebeğin sağlığı için anne sütü altın standarttır. Anne sütü bebeğin optimum hücre fonksiyonu ve büyümesi için gerekli olan makro besinleri içermektedir. Emzirme döneminde annenin enerji gereksinimi artmaktadır. Emzirmeye doğumdan sonraki ilk saat içinde başlanması, bebek için besleyici olan ve zengin immünolojik faktörler içeren kolostrumun alınmasını sağlamaktadır. Anne sütü alan bebeklerde obezite, hipertansiyon, kardiyovasküler hastalıklar gibi hastalıkların görülme sıklığı azalmaktadır. Dünya Sağlık Örgütüne göre anne sütü ilk 2 yıla kadar alınmalıdır. Altıncı aya kadar sadece anne sütü bebeğin ihtiyacını karşılayabilirken, altıncı aydan sonra anne sütüne ek tamamlayıcı gıdaların başlanması önerilmektedir.
Ek Beslenme Dönemi
Dünya Sağlık Örgütü, anne sütünün, bebeğin beslenme gereksinimlerini karşılamaya yetmemesi nedeniyle, anne sütüne ek başka besinlere ihtiyaç duyulduğu zamanı ek beslenme zamanı olarak ifade etmektedir. Ek beslenmeye, küçük miktarlarda, sindirilmesi kolay ve bebekte alerjiye sebep olmayacak besinlerle başlanması önemlidir. Ayrıca, bebeğin büyüme ve gelişme hızına bağlı olarak enerji gereksinimi artar bu nedenle de gün geçtikçe besin içeriği ve miktarının artırılması gerekmektedir. Anne sütüne ek olarak günlük öğün sayısı, altıncı ve sekizinci aylar arasında iki ya da üç defa, 9-11. aylar arasında üç ya da dört defa, 12-24. aylar arasında ise üç ya da dört defa olarak önerilmektedir. Bu dönemde yetersiz ve kötü beslenme ile beslenen çocuklarda sinir sistemi gelişiminde gecikmeler ve boy kısalığı, anemi, obezite, kronik hastalıkları gibi çeşitli sağlık sorunlarına neden olabilmektedir.